Tarih boyunca kutsal kitaplar vasıtasıyla beşeriyete sunulan bütün hak dinlerin aslı ve esası Tevhid’dir. Zira bütün kutsal kitapların indirilişinin temel amacı, beşeriyeti Yüce Allah’ın varlık ve birliğinden yani Tevhid’den haberdar etmektir. Bütün peygamberler de tebliği ile vazifelendirildikleri toplulukları bu asla ve öze çağırmışlardır: “Senden önce hiçbir rasul göndermedik ki ona, ‘Benden başla ilah yoktur; o halde bana kulluk edin’ diye vahyetmiş olmayalım.” (Enbiya 21-25) Hz. Âdem’den peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.v.)’e kadar geçen tarihsel süreçte değişmeyen değerlerin başında Tevhid gelir. Her ne kadar fer’î bazı değişmeler olduysa da Allah’ın varlığı ve birliği konusunda özde hiçbir başkalaşım yaşanmamıştır ve bu hususta elçilerin mesajları birdir. Yani insanlığın başlangıcından Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem dönemine kadar, gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin Allah’tan getirdikleri ve insanlığa tebliğ ettikleri dinin genel adı Tevhid’dir. Bir başka ifadeyle Tevhid, Hz. Âdem ile başlayan ve Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile son bulan bütün peygamberlerin insanlığa tebliğ ettikleri ortak dinin adıdır.